Aktif diş eti hastalığı varken implant tedavisi genellikle uygun görülmez. Çünkü bu durumda çene kemiğine yerleştirilen implant, enfeksiyon nedeniyle tutunamayabilir. Ancak bu, hiçbir zaman implant yaptıramayacağınız anlamına gelmez. İmplant tedavisi öncesi diş eti hastalığı tedavi edilmelidir. Derin temizlik (ölçekleme ve kök düzeltme) gibi işlemlerle diş etleri sağlıklı hale getirildikten sonra implant uygulaması güvenle yapılabilir.

Diş implantları, eksik diş köklerinin yerini alır ancak diş eti hastalığını "iyileştirmez".
Bu yazıda, diş eti hastalığı ile diş implantları arasındaki ilişkiyi mercek altına alıyor, en sık sorulan soruları net yanıtlarla açıklıyoruz. Günlük ağız bakım alışkanlıklarından All-on-4 gibi ileri düzey implant tedavilerine kadar pek çok konuyu ele alarak, diş eti sağlığınızı nasıl koruyabileceğinizi ve sağlıklı, estetik bir gülümsemeye nasıl kavuşabileceğinizi adım adım anlatıyoruz.
Diş eti çekilmesi implant tedavisine engel olur mu?
Diş eti çekilmesi tedavi edilmeli daha sonra implant diş yaptırılmalıdır. İleri düzeyde çekilme olan hastalarda enfekte tüm dişler döküldükten ya da çekildikten sonra implant diş tedavisi uygulanabilir.
Diş eti hastalığım varsa dişlerimi yaptırabilir miyim?
Diş eti hastalığınız varken dişlerinize estetik veya restoratif tedaviler (örneğin dolgular, kaplamalar, kronlar veya implantlar) yaptırmak istiyorsanız, öncelikle diş eti enfeksiyonlarınızı tedavi ettirmeniz gerekir. Yani evet, diş eti hastalığınız olsa bile diş tedavilerinizi yaptırabilirsiniz ancak kozmetik ya da kalıcı bir işlemden önce ağızda aktif diş eti hastalığı bırakmamak gerekir.
Diş eti hastalığı tedavisinin ilk adımında diş hekiminiz öncelikle derinlemesine bir temizlik yaparak diş eti ceplerindeki iltihabı ve bakterileri ortadan kaldıracaktır. Bu süreçte diş taşları temizlenir, diş eti altındaki kök yüzeyleri düzleştirilir ve gerekiyorsa antibakteriyel gargaralar veya ilaçlar kullanılır. Amaç, diş etlerini yeniden sağlıklı ve sıkı hale getirmektir.
Eğer dişleriniz periodontal hastalık yüzünden çok fazla zarar gördüyse ve bazıları kurtarılamıyorsa, çekilmeleri gerekebilir. Dişler çekildikten sonra enfeksiyon kaynağı ortadan kalkacağı için implant tedavisine geçilebilir.
Diş eti hastalığında protezlere alternatif
Hareketli protez kullanan biri, doğal dişlere kıyasla çiğneme kuvvetinin çok azaldığını (yaklaşık onda biri kadar) hissedebilir. Alt çene protezleri dil hareketi nedeniyle sıkça yerinden oynar; üst protezler ise damağı kapattığı için tat alma hissini azaltabilir. Ayrıca yıllar içinde çene kemiği eridikçe protezin uyumu bozulur ve protez tutuculuğu iyice azalır.
Diş implantı, çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir. Tek bir dişi veya tam bir çeneyi restore etmek için kullanılabilirler. İmplantlar kemiğe yük ilettiği için diş çekimi sonrası başlayacak kemik erimesini önlemeye yardımcı olur. Böylece yüzünüzün “çökmesi” engellenir ve çene hattınız korunur.
Tüm dişlerin eksik olduğu ya da çekilmek zorunda kaldığı ağızlarda uygulanan All-on-4 ya da All-on-6 tekniği, protezlere (takma dişe) kalıcı bir alternatiftir. Periodontal hastalık geçmişi olsa bile enfekte dişler çekildikten sonra temiz bir zemine implantlar yerleştirildiği için implant başarı oranı yüksektir.
Diş eti çok azalan hastalarda diş implantı tedavisi
Neredeyse hiç sağlam diş eti ve kemik kalmamış bir ağızda bile, doğru hazırlıklarla implant diş tedavisi yapılabilir. Ciddi kemik kaybı olan vakalarda, implant öncesi kemik grefti uygulamaları gerekebilir. Erimiş kemik bölgelerine yapay kemik tozu veya hastanın kendi kemiğinden alınan greftler konularak çene kemiği güçlendirilir. Yeterli kemik hacmi sağlandıktan sonra implantlar güvenle yerleştirilebilir.
Tam dişsizlik vakalarında ise kemik greftine gerek kalmadan All-on-4 gibi gelişmiş tekniklerle mevcut kemik kullanılarak implantlar konumlandırılır. Diş eti dokusu da çok azalmışsa, damaktan alınan doku ile diş eti grefti yapılarak açıkta kalan kök yüzeyleri kısmen örtülebilir. Bu, hassasiyeti azaltır ve estetiği bir nebze iyileştirir.

Diş eti hastalığı varsa laminate kaplama yaptırılabilir mi?
Diş eti hastalığı aktifken lamine (yaprak porselen) gibi estetik işlemler yaptırmak önerilmez. İltihaplı ve şiş diş etleri, alınan ölçülerin doğruluğunu ve kaplamanın diş eti kenarına uyumunu bozar. Ayrıca hastalık tedavi edilmezse diş etleri çekilmeye devam edecek, yaptırdığınız lamine kaplamanın kenarları kısa sürede açığa çıkacaktır. Hastalık devam ederse dişinizi ve yaptırdığınız kaplamayı da kaybedeceksiniz. Bu nedenle önce diş eti tedavisi görüp diş etlerinizi sağlığına kavuşturmalı, ardından veneer uygulamasına geçmelisiniz.
All-on-4 diş implantı ve diş eti hastalığı
All-on-4 genellikle “terminal dentisyon” denilen, dişlerin artık kurtarılamadığı durumlarda uygulanır. Bu tedavide öncelikle ağızdaki tüm dişler çekilir, böylece diş köklerindeki enfeksiyon kaynakları temizlenmiş olur. Hemen ardından aynı seansta 4 implant çeneye yerleştirilir ve geçici sabit dişler takılır. Yani hasta enfekte dişlerinden kurtulduğu gün, dişsiz kalmadan yeni dişlerine kavuşur.
Eskiden aktif diş eti enfeksiyonu olan ağızda hemen implant yapmaktan kaçınılırdı. Ancak All-on-4 tekniğinde elde edilen başarılı sonuçlar bu görüşü değiştirdi. Enfeksiyonlu dişler çekildiği sürece, periodontitisli bir ağızda bile implantların kaynaşıp sağlıklı kalabildiği görüldü.
All-on-4 sonrasında implantların uzun ömürlü olması için hastanın bakım talimatlarına harfiyen uyması gerekir. “Bir implant cerrahının ifadesiyle: Ya sigaradan vazgeçersin ya da dişlerinden. İkisine birden sahip olamazsın.” Sigara kullanımı, periodontal hastalığı hızlandırdığı gibi implant başarısını da ciddi şekilde düşürür. Bu nedenle All-on-4 tedavisi gören biri, özellikle iyileşme sürecinde (ilk birkaç ay) sigaradan kesinlikle uzak durmalıdır.
Diş eti hastalığı ömür boyu devam eder mi?
Diş eti hastalığı tedavi edilmezse ömür boyu devam edebilir. Bu durum düzenli takip ve kontrol gerektirir. Hastalık genellikle diş eti iltihabı (gingivitis) ile başlar; tedavi edilmezse enfeksiyon kemiğe yayılarak periodontitis gelişir. Periodontitis, dişleri tutan kemikte yıkıma yol açar: diş etleri çekilir, kemik desteği azaldıkça dişler gevşemeye başlar. Bu süreç çoğunlukla ağrısız ilerler ve kişi dişleri sallanmaya başlayana dek hastalığı fark etmeyebilir.

Diş eti hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Diş eti hastalığını tedavi etmeden yıllarca yaşamak, ağız sağlığı açısından büyük riskler taşır. İhmal edilen periodontal hastalığın yol açabileceği başlıca sorunlar şunlardır:
- Diş Kaybı: Tedavi edilmeyen periodontitis sonucunda dişleri destekleyen kemik o kadar eriyebilir ki, dişler yerinde duramaz hale gelir. Diş eti hastalığı, dünya genelinde diş kaybının bir numaralı nedenidir. Yani enfeksiyon kontrol altına alınmazsa zamanla dişlerinizi kaybetmeniz muhtemeldir.
- Kemik Kaybı ve Zorluklar: Dişler kaybedildiğinde veya kemik eridiğinde çene kemiği doğal olarak geriler. Kemik desteğinin azalması, ileride implant gibi tedavileri zorlaştırır; implant için sağlam kemik gerekir.
- Estetik ve Fonksiyon Kaybı: Diş ve çene kemiği kaybı gülüş estetiğini bozar ve yüzün daha yaşlı, çökmüş görünmesine neden olabilir. Ayrıca eksik diş veya gevşek protez, düzgün çiğnemeyi de zorlaştırır.
Diş eti çekilmesine ne iyi gelir?
Diş eti çekilmesini geri döndürmek zordur (özellikle periodontitis sonucu oluştuysa), ancak enfeksiyonu kontrol altına almak ve daha fazla çekilmeyi önlemek için uygulanabilecek yöntemler vardır:
- Derin Temizlik (Küretaj): Diş hekiminiz, diş eti ceplerindeki plak ve diş taşlarını temizlemek ve kök yüzeylerini düzleştirmek için kapsamlı bir temizlik yapacaktır. Bu sayede diş etleri iltihaptan arınır ve diş yüzeyine tekrar sıkıca tutunabilir. Ceplerin derinliği azalınca diş eti çekilmesinin ilerlemesi durur.
- Lazer Tedavisi:Bazı durumlarda periodontal tedavide lazer de kullanılabilir. LANAP gibi lazer destekli prosedürlerle enfekte diş eti dokusu temizlenip bakteriler öldürülebilir. Lazer tedavisi, diş eti hastalığını cerrahiye gerek kalmadan kontrol altına almaya yardımcı olabilecek modern bir seçenektir.

Bu tedaviler, diş eti çekilmesine yol açan bakterileri yok ederek diş etinin daha fazla gerilemesinin önüne geçer. İltihap kontrol altına alındığında, diş etleriniz sağlıklı haline kavuşup dişlerin etrafında yeniden sıkılaşabilir.
Dişler dökülmeden önce diş etleri ne kadar çekilir?
Dişlerin düşmesine yol açan asıl etken, dişleri çevreleyen kemik dokusunun kaybıdır. Diş eti çekilmesi, alttaki kemik erimesinin bir göstergesidir. Bu nedenle belirli bir “Şu kadar milimetre çekilince diş düşer.” sınırı vermek mümkün olmasa da, diş eti çizgisinin ciddi oranda gerilemesi genellikle ileri kemik kaybı yaşandığını ve dişlerin artık sallanmaya başladığını gösterir.
Periodontal hastalık ilerledikçe, dişleri çevreleyen kemik yavaş yavaş erir. Kemik desteği azaldıkça diş etleri de dişten uzaklaşır ve dişler normalden daha uzun görünmeye başlar. Ayrıca diş ile diş eti arasında derin periodontal cepler oluşur. Bu cepler fırça veya diş ipiyle temizlenemeyecek kadar derindir ve içinde biriken bakteriler kemik yıkımını hızlandırır. Sonuçta kemik desteğinin büyük kısmını kaybeden diş gevşer. Hasta, sert bir şeyi ısırdığında dişin hareket ettiğini fark edebilir; hatta ileri vakalarda diş kendiliğinden bile düşebilir.
Bakım Önerisi
İmplantlarınızın etrafında da tıpkı doğal dişlerdeki gibi plak birikebilir. Doğal diş ile implant arasındaki fark, doğal dişin etrafında periodontal bağ dokusunun olmasıdır; implant ise doğrudan kemikle kaynaşır. Biriken bakteriler, implant çevresinde peri-implantitis adı verilen kemik kaybına yol açan iltihaba neden olabilir. Bu yüzden ağız hijyeninizi üst düzeyde tutmak ve kontrolleri aksatmamak çok önemlidir.
Diş eti hastalığıyla mücadele edip sağlıklı dişlere veya implantlara kavuştuysanız, bunu kalıcı kılmak tamamen sizin elinizde. Düzenli ağız bakımı ve profesyonel desteği bir arada götürerek, periodontal hastalık geçmişiniz olsa bile dişlerinizi ve implantlarınızı uzun yıllar sağlıklı tutabilirsiniz.
Bu metin bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. Diş hekiminizin önerileri esas alınmalıdır. Muayene için iletişime geçiniz.
